Leyli Sanat Derneği’nin sinema ve edebiyatı buluşturduğu “Kitaplar ve Sinemaya Yansımaları” etkinlik serisinin 3. sezon 6. oturumu, 10 Mayıs Cumartesi günü Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi‘nde geniş katılımla başarıyla gerçekleştirildi.
Bu oturumda, Albert Camus’nün edebiyat tarihine damga vuran eseri “Yabancı” ve Luchino Visconti’nin 1967 yapımı sinema uyarlaması “Lo Straniero” birlikte ele alındı. Etkinlik, Sinan Kadife yürütücülüğünde, felsefi, edebi ve sinematografik açılardan zengin bir tartışma ortamı sundu.
Albert Camus – Yabancı: Modern İnsan ve Varoluşçuluk
1942’de yayımlanan “Yabancı”, varoluşçu edebiyatın en etkili yapıtlarından biri olarak kabul edilir. Ana karakter Meursault, annesinin ölümüne kayıtsız kalışı, işlediği cinayet sonrası sergilediği duygusuz tavır ve toplumla kurduğu mesafeli ilişki üzerinden bireyin absürd dünyaya tepkisizliğini temsil eder.
Katılımcılarla birlikte şu başlıklar öne çıktı:
-
Meursault’nun bireysel yabancılaşması
-
Toplumun normatif değerleri karşısındaki duruşu
-
Camus’nün absürd felsefesi ve özgürlük anlayışı
-
Kayıtsızlık, ölüm ve adalet temaları
Luchino Visconti – Lo Straniero: Romandan Beyaz Perdeye
Luchino Visconti’nin sinemaya uyarladığı “Lo Straniero”, Camus’nün anlatısını korurken, İtalyan sinemasının estetik ve dramatik yoğunluğunu esere eklemeyi başarmıştır. Başrolde Marcello Mastroianni, Meursault’ya fiziksel ve duygusal derinlik kazandırırken, Visconti’nin görsel dili romanın atmosferine sinematografik bir karşılık sunar.
Etkinlikte, Visconti’nin filminde öne çıkan unsurlar şu şekilde değerlendirildi:
-
Mekân ve ışık kullanımıyla yaratılan yabancılaştırıcı etki
-
Sessizlik ve durağanlık ile karakterin iç dünyasının yansıtılması
-
Filmdeki toplumsal atmosferin romandaki bireysel düzleme etkisi
Katılımcı Yorumları ve Tartışma Başlıkları
Etkinlik boyunca katılımcıların katkılarıyla şu sorular üzerine derinlemesine konuşmalar yapıldı:
-
“Suç” ve “ceza” kavramlarının edebiyat ve sinema dilinde dönüşümü
-
Meursault’nun duygusuzluğu bir eksiklik mi, özgürlük mü?
-
Görsel anlatım, absürdizmi nasıl yeniden üretir?
-
Edebi karakterin sinemada varoluşu nasıl kurulur?
Etkinlik yürütücümüz Sinan Kadife, her iki esere dair açtığı yönlendirici sorular ve felsefi çerçevelendirmelerle tartışmayı derinleştirdi. Katılımcılar, hem roman hem film üzerine düşünme biçimlerini yeniden gözden geçirdiklerini belirtti.
Katılım ve Etki
Katılımcıların farklı yaş ve meslek gruplarından olması, etkinliğin çok yönlü bir düşünsel platforma dönüşmesini sağladı. Özellikle Camus’nün varoluşçuluk yaklaşımının günümüz toplumları üzerindeki etkisi, edebiyat ve sinema üzerinden ele alındı.
Bu buluşma, sanatın iki farklı dili üzerinden insanın anlam arayışını birlikte düşünmeye bir davet niteliği taşıdı.
Serimiz Devam Ediyor!
Leyli Sanat Derneği olarak, edebiyat ve sinemanın kesişiminde yürüttüğümüz bu etkinlik serisinde her ay farklı bir eser ve uyarlamayı tartışmaya açmaya devam ediyoruz.
📅 Bir sonraki oturumumuzda görüşmek üzere!
Leyli Sanat Derneği sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.